Related Posts with Thumbnails

3 Eylül 2010 Cuma

Eee şey, size "patron" diyebilir miyim?





Her ne kadar bir haftada bitirmiş olsam da, aşırı sevdim bu kitabı. "Şeytan Marka Giyer."
Sanırım alırken harflerine göz atmamışım, o kadar küçük ki bir sayfa çok zor bitiyor. Cep boyunu niye almadım diye yandım sonraları. Ama olsun, geç okusam da, sonuçta okudum ve bayıldım.
Kitap, bir macerayla başlıyor. Kitabın ana karakterlerinden biri olan ve Runway dergisindeki bencil patron Miranda Priestly'nin, asistanı Andrea Sachs'ten bir şeyler istiyor, yanlış hatırlamıyorsam köpek falandı. Tabii hiç karakterleri tanımadığınız için, "n'oluyo ya bu mu yani? hangisi şeytan bunların?" oluyorsunuz. Ama o bölüm bitince, biraz geriye gidiyoruz ve Andrea'nın Runway dergisine nasıl başvuru yaptığını falan görüyoruz. İyi, hoş, güzel....
Ama... Miranda, gerçekten, tam anlamıyla bir şeytan. Öyle bir şeytan ki, sürekli emirler yağdırıyor, kızcağızı sürekli koşturuyor ve rahat bırakmıyor.
Tabii Miranda'nın bir yardımcısı daha var, Emily. Ve benim kitapta, (filmde daha çok) en sevdiğim karakterlerden biri. Belki de Emily Blunt* gibi birisi oynamasaydı, sevmezdim diye düşünüyorum ama onu kitapta da Emily Blunt olarak hayal ettiğim için olsa gerek. Kitabı tavsiye ediyorum, neden:
1) Çok fazla gülmezsiniz, ama iyi vakit geçirttirir. Andrea'yla birlikte New York sokaklarında koşturur, onunla birlikte Miranda'ya sinir olursunuz
2) Eğer çalışıyorsanız, belki de patronunuza şükredersiniz.
3) Belki de patronunuz tıpkı Miranda gibidir, Andrea'yı çok iyi anlayacaksınız.

Not: kapak çok güzel, filmin afişi zaten. Bu da bloguma ilham verdi, teşekkürler. :p

(*) Emily Blunt:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder